İnsanoğlu hayatın karmaşasında bazen çıkış yolu bulmakta zorlanır. Kimi zaman yaşadığı sıkıntılar, gönül kırıklıkları ya da aradığı huzuru bulamamanın verdiği yorgunluk onu derin düşüncelere iter. İşte tam bu noktada dualar bir sığınak olur. Asırlardır insanlar ruhlarını dinginleştirmek, dertlerine çare bulmak ve maneviyatlarını güçlendirmek için dualara yönelmişlerdir. Dualar, kalbin Allah’a açılan en samimi kapısıdır. Her ne kadar modern çağ birçok kolaylık sunsa da, manevi huzurun kaynağı hâlâ inanç ve dua ile beslenir. Bu nedenle pek çok kişi Okunacak Dualar arasından kendisine en uygun olanlarını bulmaya çalışır.
Duaların insan üzerindeki etkisi yalnızca manevi bir rahatlama değildir. Bilimsel olarak da yapılan bazı araştırmalar, dua eden insanların stres düzeyinin azaldığını, umut duygularının arttığını ve yaşam kalitelerinin yükseldiğini göstermektedir. Dua, kalbi yumuşatır, zihni berraklaştırır ve kişiye dayanma gücü verir. Özellikle zorluk anlarında edilen dualar, bir ışık gibi karanlık ruh halini aydınlatır. Çünkü dua, bir teslimiyet biçimidir; insanın sınırlı gücüyle değil, Yaratıcı’nın sonsuz kudretiyle hareket etmesidir.
Birçok insan günlük hayatında farklı amaçlarla dua eder. Kimisi sağlık bulmak, kimisi işinde başarıya ulaşmak, kimisi de kaybettiği birini geri kazanmak için dua eder. Bu noktada halk arasında çokça bahsedilen 1 saatte geri getirme duası özellikle sevdiğini geri döndürmek isteyenler arasında ilgi görmektedir. Elbette bu tür duaların etkisi kişinin niyetine, içtenliğine ve inancına bağlıdır. Dua bir sihir değil, kalpten gelen bir çağrıdır. Bu sebeple, edilen her duanın samimi bir kalple yapılması çok önemlidir. Kimi zaman beklenilen sonuç hemen gerçekleşmeyebilir; ancak dua eden kişi, duasının mutlaka bir karşılığı olduğunu bilerek sabırla beklemelidir. Çünkü Allah her kulunun sesini duyar, ancak her dileği en hayırlı zamanda yerine getirir.
Dualar aynı zamanda kişinin iç dünyasında bir dönüşüm başlatır. İnsan dua ettikçe şükretmeyi, sabretmeyi ve tevekkül etmeyi öğrenir. Böylece hayatın zorluklarına karşı daha dirençli hale gelir. Birçok maneviyat ehli, düzenli dua etmenin kişide huzur, enerji ve bereket kapılarını açtığını söyler. Dua sadece dilde değil, yaşam biçiminde de yer etmelidir. Her gün birkaç dakika bile olsa dua etmek, insanın kalbinde derin bir denge oluşturur.
Bazı dualar ise özellikle belirli sayı ve sürelerle okunur. Bu dualar manevi gücü artırmak ve sabırla yapılan ibadetleri güçlendirmek için tavsiye edilir. Özellikle İhlas Suresi, İslam’da tevhidin özünü temsil eden, kısa ama derin anlamlar taşıyan bir suredir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) İhlas Suresi’ni okumanın, Kur’an’ın üçte birine denk sevap getirdiğini bildirmiştir. Bu nedenle birçok Müslüman hayatının çeşitli dönemlerinde bu sureyi sık sık okur. Bu noktada 40 bin ihlas okumanın fazileti konusu da oldukça dikkat çekicidir. Bu sayıda İhlas okumak, niyetin saflığı ve sabrın bir göstergesi olarak görülür. Uzun bir ibadet sürecidir ve kişinin ruhsal olgunlaşmasına katkı sağlar.
40 bin kez İhlas okumak, yalnızca sayı olarak değil, manevi süreklilik bakımından da derin bir anlam taşır. Bu süreçte kişi hem dilini hem kalbini zikre alıştırır. Her tekrar, kişinin ruhunu arındırır, kalbini yumuşatır. Bu kadar çok tekrarlanan bir sure, kişiyi dünya telaşından uzaklaştırarak Allah’a daha yakın bir hâle getirir. Bu aynı zamanda nefsi terbiye etme yolculuğudur. Sabırla sürdürülen bu ibadet, kişiye büyük bir iç huzur ve maneviyat kazandırır.
